27 Haziran 2014 Cuma

Ramazan Geldi!



Yarın başlıyor, ayların en güzeli! Öncelikle iyi geçirmenizi temenni ederim. İnşallah ben de orucu uykuya tutturmam, günü hayırlı işlere harcarım. Biraz da ders çalışırım belki -hiç umudum yok ama-. 


Bugün son yemek yenilen gündü, biz de kardeşimle çaylı balkon sefası yaptık, diğer her gün yaptığımız gibi.




Balkon çokoş bizim, ayıptır söylemesi :D. Çiçekli, böcekli.

Bir yandan da Seo In Guk'un yeni dizisini -King of High School- izlemeye çalıştık ama bir türlü izleyemiyoruz o diziyi ya, sürekli araya bir şey giriyor. Bugün de bir bölümünü bile izleyemeden annem çağırdı, iş yaptırttı bize :P.

Blogu da şekil şükül bir şey yaptım, beğenmişsinizdir inşallah.


Tekrardan hayırlı Ramazanlar diler, saygılarımı sunarım :P





25 Haziran 2014 Çarşamba

Kyoukai no Kanata

Tabii ki uzun zamandır yazmıyordum. Muhabbeti direk geçiyorum, çünkü sıktı artık, beni de.


Bu yazıda henüz bitirdiğim bir animeden bahsedeceğim. Güzeldi öncelikle, onu belirteyim de.


Kyoukai no Kanata



Fantastik seviyorsanız izlemenizden zarar gelmeyecek bir anime. Tatlı, hoş, on iki bölüm olmasıyla daha da bir ala hale gelmiş yapım.


***







İlk bölümler "nasıl bir olaydır, burada dönen" ve "ne iş bunlar" gibi sorularla geçmiş olsa da azmettim, bırakmadım. 
Gerçekten zor oldu, çünkü hiçbir şey anlamıyordum. Terimlere yabancıyım bir kere, 'youmu', 'ruh dünyası savaşçısı' neymiş, bilmiyorum.

Sonradan anladım tabi, ne olduklarını. O yüzden izlemeyenler için ne olduklarını söyleyeyim, biraz da olaydan çıtlatayım da onlar da mağdur olmasın.


***





Kahramanlarımızın yaşadığı dünya, bizimkinden oldukça farklı bir garip mahlukat dünyasıdır.
Resimde gördüğünüz oğlumuz yarı youmu*-yarı insanken kızımız youmuları öldürmekle mükellef bir ruh dünyası savaşçısıdır.
Yalnız kendisinin bir sorunu var, mensup olduğu klan, lanetli bir klan. 

İşte diyorum ırkçılık, soy-sop yüzünden insanları yargılamak hoş değiiil.

*youmu: insanların içindeki kıskançlık, nefret, kin ve benzeri kötü huylardan beslenen canavarların genel adı.


Açıklama burada bitsin. Fazlası 'spoiler'a kaçacak zira.



***



Animenin ayrıntılarında yüzyıllık bir gözlüklü olarak şüphesiz en sevdiğimi başrol oğlanımız Akkey'nin bir gözlük fanı oluşuydu. Sonunda kıymetimizi bilen biri çıktı, dedim, sürekli içimden.



***







Atlayamayacağım bir ayrıntı var, o da diğer karakterlerden Nase Hiroomi. Sapığın, manyağın önde gideni kendisi. Akkey ile de birbirlerine 'hentai' diye sesleniyorlar genelde.




Sevmediğimiz başkarakter yoktu gerçi ama bu veledi bir ayrı sevdik. Çok yakışıklı gördüğünüz gibi, bu da bir etken olsa gerek onu sevmemizde.



*** İZLEYENLER İÇİN***


Yahu o son neydi öyle!!! Ağlayacaktım neredeyse. Son üç bölüm gerçi, ruh halim ağlamaklıydı da o son sahneler... Öldürdü, öldürdü, diriltti beni. Eğer o son bir dakikası olmasaydı animenin, hani şu kızın döndüğü, izlediğim en üzücü anime olacaktı. Neyse ki senarist -ya da mangaka- bir kıyak geçmiş, mutlu son yazmış. Buradan ona sonsuz sevgileer, saygılaar.


***





Diyeceklerim bu kadar. Başka bir postta görüşmek üzere

Vedamı animenin harika endingiyle yapıyorum

Hoşçakalıın